Uzun ince bir yoldayım melodika notaları, saz notaları, keman notaları, flüt notaları, piyano notaları, melodika notaları, kalimba notaları
Uzun ince bir yoldayım notaları
Uzun ince bir yoldayım saz nota, Uzun İnce Bir Yoldayım bağlama notaları
do re re do si la do si si la la la
(uzun ince bir yoldayım)
mi re mi do re do si la do si la la la (ara müzik)
do re re do si la do si si la la la
(gidiyorum gündüz gece)
mi re mi do re do si la do si la la la (ara müzik)
re mi fa sol ( geçiş )
fa sol sol fa sol fa fa mi mi sol fa fa
(bilmiyorum ne haldeyim)
sol mi mi re fa mi mi
(gidiyorum)
mi re re do mi re re
(gündüz gece)
re do si la re si do
(gündüz gece)
do si si la do si si
(gündüz gece)
si la la sol si la la la la la
(gündüz gece)
Uzun ince bir yoldayım dizek üzerinde notaları
fa- sol- sol- fa- mi- re- fa- mi- re- re- re
la- sol- la- fa- sol- fa- mi- re- fa- mi- re- re
si- do- do- do- do- si- la- do- si-
do- la- sol- la- la- la- sol- fa- la- sol
sol- fa- mi- re- fa- mi- fa
fa- mi- re- fa- mi- mi- re- do- mi- re- mi- fa- re
Uzun ince bir yoldayım melodika notaları
fa sol sol fa mi re fa mi re re re
la sol la fa sol fa mi re fa mi re re re
si do do do do si la do si si do la sol la la
la sol sol fa la sol sol sol fa mi re
sol mi fa fa mi mi re fa mi mi mi re re do mi re re re
Uzun ince bir yoldayım akor
Am – G – Am – C – G – Am
Uzun İnce Bir Yoldayım
Am – G – Am – C – G – Am
Gidiyorum Gündüz Gece
G – D
Bilmiyorum Ne Haldeyim
Am – D
Gidiyorum Gündüz Gece
Am – G
Gündüz Gece Gündüz Gece
F – G – Am
Gündüz Gece Hey
Am G Am C G Am
Dünyaya Geldiğim Anda
Am G Am C G Am
Yürüdüm Aynı Zamanda
G D
İki Kapılı Bir Handa
Am D
Gidiyorum Gündüz Gece
Am G
Gündüz Gece Gündüz Gece
F G Am
Gündüz Gece Hey
Am – G – Am C G Am
Şaşar Veysel İş Bu Hale
Am – G – Am – C – G – Am
Kah Ağlaya Kahi Güle
G – D
Yetişmek İçin Menzile
Am – D
Gidiyorum Gündüz Gece
Am – G
Gündüz Gece Gündüz Gece
F – G – Am
Gündüz Gece Hey
Uzun ince bir yoldayım piyano notaları
Uzun İnce Bir Yoldayım Keman Notaları
do re re do si la do si la si la la ( uzun ince bir yoldayım)
mi re mi do re do si la do si la si la la ( ara müzik)
do re re do si la do si la si la la ( gidiyorum gündüz gece)
mi re mi do re do sila do si la si la la ( ara müzik9re mi fa sol)
fa sol sol sol sol fa mi sol fa fa ( bilmiyorum ne haldeyim)
sol mi re fa mi mi ( gidiyorum )
mi re do mi re re ( gündüz gece )
re do si la re do do ( gündüz geceee )
do si la la do si si ( gündüz gece )
si la la si la si do la la la la la ( gündüz gece ooooo )
Uzun ince Bir Yoldayım Kalimba Notaları
( ) içindeki notalara beraber basılacak demektir.
4 notası 4# ve 4’ notası 4’# olacak.
Birinci kısım
(1’1)-2-2-1’-7-6-(1’1)-7-6-7-6
(3’3)-(2’2)-(3’3)-(1’1)-(2’2)
1’-7-6-1’-7-6-7-6
(1’1)-2-2-1’-7-6-(1’1)-7-6-7-6
(3’3)-(2’2)-(3’3)-(1’1)-(2’2)
1’-7-6-1’-7-6-7-6
İkinci Kısım
(4’1)-(5’1)-(5’3)-(5’5)-(5’3)-4’-3’-5’-4’
(4’2)-3’-2’-4’-3’
(3’3)-2’-1’-3’-2’
(2’2)-1’-7-6-2’-1’
(1’1)-7-6-1’-7
(72)-6-5-7-6
6-6-6-6-6
(4’1)-(5’1)-(5’3)-(5’5)-(5’3)-4’-3’-5’-4’
(4’2)-3’-2’-4’-3’
(3’3)-2’-1’-3’-2’
(2’2)-1’-7-6-2’-1’
(1’1)-7-6-1’-7
(72)-6-5-7-6
6-6
Uzun ince bir yoldayım sözleri
Uzun, ince bir yoldayım
Gediyorum gündüz gece
Bilmiyorum ne hâldeyim
Gediyorum gündüz gece
Uzun, ince bir yoldayım
Gediyorum gündüz gece
Bilmiyorum ne hâldeyim
Gediyorum gündüz gece
Gündüz gece
Gündüz gece
Gündüz gece, hey
Dünyaya geldiğim anda
Yörüdüm aynı zemanda
İki gapılı bir handa
Gediyorum gündüz gece
Gündüz gece
Gündüz gece
Gündüz gece, hey
Düşünülürse derince
Uzak gözükür görünce
Yol bir dak’ka, mıktarınca
Gediyorum gündüz gece
Gündüz gece
Gündüz gece
Gündüz gece
Aşık veysel uzun ince bir yoldayım hikayesi
Anlatılan o ki; Aşık Veysel Şatıroğlu’nun da yaşadığı Anadolu’nun bir köyünde, akşam vakitleri Aşık Veysel Şatıroğlu ve eşi uyumak için yatağa girerler.
Yatağa girmesine girerler fakat Aşık Veysel’in eşinin gözüne bir türlü uyku girmez.
O, Aşık Veysel’in uyumasını bekler. Çünkü terk edecektir kocasını. Kocasının uyumasını bekleyip, sevgilisiyle birlikte köyden kaçmaktır niyeti.
Nasıl olduysa böyle bir karar vermiş ve bu kararını uygulayabilmek için eşinin uyumasını bir süre beklemiştir.
Bu süre biz okurlar bakımından çok uzun olmasa bile, Aşık Veysel’in eşi için bitmek bilmeyen bir zaman olsa gerek. Kolay değil içinde geçmişin kaygıları ve geleceğin endişelerini barındırıp, zamanın su gibi akıp geçmesini beklemek.
Ama zaman bu öyle ya da böyle bir şekilde akıp gidiyor. Kimisi için on dakika kimisi için bir saatin tezahürü oluyor. Bu tezahür bir şekilde gerçeklikle örtüşmüş ve Aşık Veysel uyumuştur.
Kocasının uyumasından belli bir süre sonra pencereye çarpan bir taşın sesiyle mesajı almıştır kadın. Ayakkabılarını giyecek ve eşi olan Aşık Veysel’e hiçbir şey duyurmadan onu terk edecektir.
Bu niyetle önceden hazırladığı eşyalarını da yanına alıp, ayakkabılarını giyerek bahçede bekleyen sevgilisinin yanına gider.
Yanına gitmesiyle birlikte sevgilisiyle beraber koşarak o bahçeden, o evden, o hayattan uzaklaşırlar.
Koşarak uzaklaşmasına uzaklaşırlar fakat koşarken kadının ayağını sürekli olarak bir şey rahatsız eder.
Bir süre daha durmaksızın koşarlar ve en nihayetinde bu çekilmez bir hal almaya başlar.
Kadın, sevgilisine dönüp: “Evden bu yana ayakkabımın içinde bir şey var. Beni rahatsız edip durur. Bir bakayım.” der.
Kadın ayakkabısını çıkartır ve yol boyunca onu rahatsız eden şey yalnızca vicdanıyla hesaplaşması değil aynı zamanda ayakkabının içerisinde yer alan bir tomar paradır.
Aşık Veysel, eşinin gideceğini sezmiş ve eşi kendisini terk etmeden evvel eşinin ayakkabısının içerisine bir tomar para bırakmıştır.
Aşık Veysel “Bu kadın bunca yıl benim kahrımı çekti. Çorbasını içtim, çamaşırımı yıkadı, ütüledi. Emeği var üzerimde. Namerde asla muhtaç olmasın…” demiştir.
İnce ruhlu, duygusal bir adamdı Aşık Veysel. Eşiyle yaşadığı onca güzel yılları, bir anda silip atacak değildi elbette.
Örnek alınası karakterini bizlere göstermiş ve töre olaylarının da çok yoğun bir şekilde yaşandığı o dönemlerde, çok doğru bir karar vermiştir Aşık Veysel.
Hatta, belki de insan haklarına ilişkin en önemli öğretilerden birini paylaşmıştır bile diyebiliriz.
Aşık Veysel kimdir?
Âşık Veysel, gerçek adıyla Veysel Şatıroğlu (25 Ekim 1894, Şarkışla – 21 Mart 1973, Sivas), Türk halk ozanı ve şair.
Afşar boyunun Şatırlı obasına mensup olan Veysel Şatıroğlu, Gülizar ve Ahmet Şatıroğlu çiftinin çocuklarından biri olarak 25 Ekim 1894’te Sivas Vilayeti’nin Tenos (bugünkü Şarkışla) kazasında doğdu.
Çocukken görme yetisini kaybetmesine rağmen şiirlerinde hoşgörü, sevgi, birlik ve beraberlik, vatanseverlik ve tabiat konularını işleyen Âşık Veysel; “Uzun İnce Bir Yoldayım”, “Dostlar Beni Hatırlasın”, “Kara Toprak” ve “Güzelliğin On Para Etmez” gibi birçok eser bıraktı.
Türkiye’de âşıklık geleneğinin en önemli temsilcilerinden birisi olarak kabul gören Veysel, Türkçeyi en yalın ve güçlü şekilde kullanan isimlerden birisi olarak kabul edilmektedir.
Eserleri; aralarında Tarkan, Barış Manço, Selda Bağcan, Haluk Levent, Belkıs Akkale ve Hümeyra gibi birçok sanatçı tarafından tekrar yorumlandı.
Amerikalı elektrogitar virtüözü Joe Satriani, 2008’de çıkardığı albümde “Aşık Veysel” isimli kendi bestelediği enstrümantal bir esere yer verdi.
Veysel, 2022 yılında “vefa” kategorisinde Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülüne’ne layık görüldü.
Aralık 2022’de yayımlanan cumhurbaşkanlığı genelgesi ile ölümünün 50. yıldönümü nedeniyle 2023 yılının Türkiye’de “Aşık Veysel Yılı” olarak kutlanacağı ilan edildi.
Aşık Veysel hayatı
Âşık Veysel Şatıroğlu, 1894 yılında Sivas Vilayeti’nin Şarkışla ilçesine bağlı Sivrialan köyünde dünyaya geldi.
Şatıroğlu’ndan önceki soyadı Ulu’dur.
Annesi Gülizar, babası “Karaca” lakaplı Ahmet adında bir çiftçiydi.
Veysel’in iki kız kardeşi, yörede yaygınlaşan çiçek hastalığına yakalanarak yaşamlarını yitirdi.
Ardından Veysel de yedi yaşında aynı hastalıktan dolayı iki gözünü de kaybetti.
Kendi anlatımına göre:
« Çiçeğe yatmadan evvel anam güzel bir entari dikmişti. Onu giyerek beni çok seven Muhsine kadına göstermeye gitmiştim. Beni sevdi. O gün çamurlu bir gündü, eve dönerken ayağım kaydı ve düştüm. Bir daha kalkamadım. Çiçeğe yakalanmıştım… Çiçek zorlu geldi. Sol gözümde çiçek beyi çıktı. Sağ gözüme de, solun zorundan olacak, perde indi. O gün bugündür dünya başıma zindan. »
Babasının, Âşık Veysel’e oyalanması için aldığı bağlamayla önce başka ozanların türkülerini çalmaya başladı.
1930 yılında Sivas Maarif Müdürü olarak görev yapan Ahmet Kutsi Tecer ile Kutsi Bey tarafından düzenlenen bir şairler gecesinde tanıştı.
Kutsi Bey tarafından verilen destek ile birçok ili dolaşmaya başladı.
Âşık geleneğinin son büyük temsilcilerinden olan Âşık Veysel, bir dönem yurdu dolaşarak Köy Enstitüleri’nde saz hocalığı yaptı.
1965 yılında özel kanunla maaş bağlandı. 1970’li yıllarda Selda Bağcan, Gülden Karaböcek, Hümeyra, Fikret Kızılok ve Esin Afşar gibi bazı müzisyenler Âşık Veysel’in deyişlerini düzenleyerek yaygınlaşmasını sağladı.
Âşık Veysel’in çocuklarından öğretmen olan Bahri Şatıroğlu, babasının yaşamını gün gün deftere almış ve pek çok çalışmaya kaynak kişi olarak katılmıştır. Ayrıca babasının saz ve söz geleneğini sürdürmektedir.
Eserlerinde Türkçesi yalındır. Dili ustalıkla kullanır. Yaşama sevinciyle hüzün, iyimserlikle umutsuzluk şiirlerinde iç içedir.
Doğa, toplumsal olaylar, din ve siyasete ince eleştiriler yönelttiği şiirleri de vardır.
Şiirleri, Deyişler (1944), Sazımdan Sesler (1950), Dostlar Beni Hatırlasın (1970) isimli kitaplarında toplandı.
1973 yılında akciğer kanseri sonucunda öldü. Ölümünden sonra Bütün Şiirleri (1984) adıyla eserleri tekrar yayınlandı.
Uzun ince bir yoldayım müzik