nkgoo koyu2

Otonom Virilden Kurtarma Manevrası

Otonom Virilden Kurtarma Manevrası

Otonom Virilden Kurtarma Manevrası (Autonomous Stall Recovery Maneuver) Nedir?

Otonom Virilden Kurtarma Manevrası (Autonomous Stall Recovery Maneuver), bir hava aracının uçuş sırasında kontrol yitimine uğradığı “stall” durumundan insan müdahalesine gerek kalmadan kendi bağımsız algoritmaları ile çıkmasını sağlayan bir teknolojidir.

Bu yetenek, aracın sensör verilerine dayalı olarak durumu algılayabilmesini, kararlı bir kurtarma stratejisi belirlemesini ve anlık kontrol yüzeylerini ayarlayarak tekrar düzenli uçuşa geçmesini sağlar.

Stall, yani “viril”, genellikle kanatlardaki hava akışının bozulması sonucu uçağın kaldırma kuvvetini kaybettiği ve kontrolden çıktığı kritik bir uçuş durumudur.

Otonom kurtarma kabiliyeti, özellikle insansız hava aracı (İHA/SİHA) gibi insan kontrolü dışında operasyon yürüten platformlarda hayati önem taşır.

Otonom Virilden Kurtarma Manevrası Nasıl Çalışır?

Otonom virilden kurtarma sistemi, aşağıdak temel aşamalarla çalışır.

Durum Tespiti

Uçuş verilerinden (angle of attack – AOA, hava hızı, motor güç çıkışı, ivme ölçer vs.) aracın stall durumuna girdiği tespit edilir.

Otonom Karar Alma

Yapay zeka ve kontrol algoritmaları, mevcut uçuş parametrelerine göre en uygun kurtarma manevrasını belirler.

Kontrol Uygulaması

Gerekli yüzey ayarlamaları (elevator, rudder, aileron), motor güç ayarları ve burun pozisyonu otomatik olarak uygulanarak hava akımı tekrar kanatlara kazandırılır.

Uçuş Stabilizasyonu

Araç tekrar dengeli uçuş profiline döner ve gerekirse rotasını kendisi yeniden planlayarak göreve devam eder.

Bayraktar TB2 İçin Katkıları

Bayraktar TB2, bu teknoloji sayesinde artık daha güvenli, otonom ve dirençli bir sistemdir.

Acil Durumlarda Hayatta Kalma Yeteneği

TB2, hava koşullarından, ani kontrol kaybından ya da aşırı manevralardan kaynaklı bir viril durumunda saniyeler içinde otomatik kurtarma uygulayarak, kayıp ya da hasar riskini ortadan kaldırır.

Operatör Desteksiz Kurtarma

Her zaman yer kontrolüyle temas mümkün olmadığı için, sistemin kendi kendini kurtarma kabiliyeti, tam otonomi yolunda atılmış büyük bir adımdır.

Düşük İrtifa ve Yüksek Riskli Alanlarda Avantaj

Virilden kurtarma manevrasının saniyelik gecikmeyle yapılması, özellikle dağlık alanlarda veya deniz üzerinde görev yürüten TB2’lerin kaza riskini çarpıcı biçimde azaltır.

Otonom Virilden Kurtarma Manevrası Teknik Unsurlar

  • IMU (Inertial Measurement Unit) ve GPS verileriyle anlık durum tespiti
  • AOA sensörleri ile kanat üzerindeki hava akışının izlenmesi
  • PID temelli kontrol algoritmaları ile yumuşak kurtarma hareketleri
  • Motor güç kontrol entegrasyonu ile yeniden hız kazanma

Otonom Virilden Kurtarma Manevrası Kullanım Senaryoları

Yüksek İrtifada Stall

Daha düşük hava yoğunluğu nedeniyle TB2‘nin stall riski artar. Sistem, sıcaklık ve basınç farklarına karşı hassasiyetle devreye girer.

Agresif Kaçış Manevraları Sonrası

Tehditten kaçarken yapılan ani manevralar, stall durumuna yol açabilir. Sistem, bu riski dengeleyerek kaçış sonrası stabilizasyonu sağlar.

Operatör Hatası

Yanlış flap, trim ya da hız ayarları sonucu virile girilmesi halinde otomatik kurtarma aktif olur.

Geleneksel Yöntemlere Göre Avantajları

Otonom Virilden Kurtarma Manevrası

Geleceğe Etkisi ve TB2 Sonrası

Otonom virilden kurtarma sistemleri, Bayraktar TB2’nin ötesinde Akıncı, TB3 ve Kızılelma gibi yeni nesil insansız platformlarda daha da gelişmiş şekilde kullanılacaktır.

Gelecekte bu sistem;

  • Hava-hava angajmanları sırasında viril riskini ortadan kaldıracak
  • Yapay zekayla birleşerek dinamik stall tahmini ve önleyici manevralar gerçekleştirecek
  • Dikey iniş/kalkışlı sistemlerle entegre olacaktır.

Otonom Virilden Kurtarma Manevrası Neden Önemlidir?

Uçuş sırasındaki küçük bir denge kaybı, bir İHA için tüm görevin kaybedilmesi anlamına gelebilir. Otonom virilden kurtarma teknolojisi, çok kritik senaryolarda SİHA’nın hayatta kalmasını, göreve devam etmesini ve en önemlisi yeniden kullanılabilirliğini sağlar.

Bu nedenle, bu teknoloji sadece bir “acil durum önlemi” değil; aynı zamanda geleceğin tam otonom hava kuvvetleri doktrinlerinin temel bileşenlerinden biridir.

 

admin

İlgili yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir