tarafından 
Monolog nedir? Türleri, Nasıl yapılır? İç monolog nedir? Dış monolog nedir? İç monolog tekniği nedir? İç çözümleme nedir?
Monolog nedir?
Yunanca “monos” (tek başına) ve “logolar” (konuşma) kelimelerinden kaynaklanan bir monolog, tek bir karakterin konuşmasını dramatik bir bağlamda tanımlamak için kullanılan terimdir.
bir oyun, film, tv şovu, video oyunu vb. Bir monolog başka bir kişiyle, tek başına veya seyirciyle tek dil olarak konuşulabilir; Sahnenin eylemini ilerletebilir veya karakterin hayatının önceki dönemlerinden bir anlatı sunabilir.
Çoğu oyuncu, yönetmenlere bir aktörün daha büyük bir dramatik bağlama ihtiyaç duymadan bir karakter ve dünya yarattığını görme fırsatı verdikleri için monologlarla seçmeler olarak karşılaşır.
Monolog Türleri nelerdir?
Monologların dramatik metinlerde çeşitli işlevleri vardır. Hikayeyi ilerletmek, açıklama yapmak veya bir karakterin motivasyonları veya arka planı hakkında fikir vermek için bir yazar tarafından konuşlandırılabilirler.
Çoğu monolog başka bir karaktere teslim edildiğinden, konuşan karakterin bir sahnedeki güçlerine veya statülerine meydan okuması veya tersine çevirmesi için büyük bir fırsat sergilerler.
Bir monologla karşılaştığınızda daha büyük bir metin içinde veya kendi başına sunulduğunda yapmanız gereken ilk ve en önemli husus, ne tür bir monolog olduğudur.
Bu size neden var olduğuna ve dolayısıyla ona bir aktör olarak en iyi nasıl yaklaşılacağına dair bir fikir verecektir.
Monolog Bağlama nedir?
İlk olarak Klasik Roma dramasında popüler hale getirilen ‘bağlantılı’ bir monolog, sahnede başka türlü zor (veya sıkıcı) olabilecek bir zaman veya eylemi belirtmek için iki ayrı sahneyi birbirine bağlayacaktır.
Yıllar, nesiller, savaşlar, dönüşümler doğrudan izleyicilere açıklanacaktı. Bağlama monologları çağdaş dramatik metinlerde daha az yaygındır.
Sahne çalışmaları, eylemi seyircinin önünde sahnede ‘açık’ tutmaya çalışır. Oysa film, hikayeye herhangi bir ara vermeden bu eylemi kesebilir veya temsil edebilir.
Aktif Monolog nedir?
Aktif bir monologda, bir oyuncu net bir anlatı hedefi izler: aklında bir hedefleri vardır ve onu takip etmek için farklı eylemler kullanırlar.
Bunun bir diğer yaygın terimi, kelimeler içselleştirilmek yerine başka bir kişiyle konuşulduğu için dramatik monologdur.
Bir monolog için belirlenmiş bir uzunluk olmadığı için, çoğu diyalog sahnesinde aktif monologların bulunabileceği iddia edilebilir.
Ancak, monologun bir olarak kabul edilebilmesi için monolog içinde en az bir vuruş değişikliğinin gerçekleşmesi muhtemeldir.
Anlatı Monoloğu nedir?
Bir anlatı monologunda, bir karakter diğer karakterlere (ve ayrıca ek olarak izleyiciye) bir hikaye anlatır. Genellikle geçmiş zamanda verilir ve izleyicinin (ve ayrıca diğer karakterlerin) konuşmacının geçmişine ve / veya iç ruhuna bir bakış atmasına izin verir.
İç Monolog nedir? İç monolog ne demek?
Bir iç monolog, içsel düşüncelerini ve duygularını ‘dışsallaştıran’ bir karaktere sahiptir. Bu genellikle dramatik monologun aksine sunulur.
Aslında bir tek dili dinleyecek bir izleyicinin aksine, bir iç monologun başka bir karaktere aktarılabileceği durumlar olsa da.
İç diyalog olarak da bilinen iç monolog, kafanızın içindeki bir sestir. Aslında konuşmadan konuştuğunuzu duymanızı sağlayan belirli beyin mekanizmaları nedeniyle oluşur.
Bu “kafanızdaki küçük ses” yaygın bir durumdur, ancak herkes bunu deneyimlemez.
İçsel monologunuz en büyük destekçiniz ve en kötü eleştirmeniniz olabilir. Tavsiye vermek, yol tariflerine yardımcı olmak, zorlu konuşmaları prova etmek ve çok daha fazlası gibi birçok farklı amaca hizmet eder.
İç monolog, bir oyun veya iş görüşmesi için prova yaparken kafanızdaki kelimeleri konuşmanıza izin verir.
Birçok faydası vardır, ancak bazı durumlarda kötü de olabilir. Örneğin, okurken meydana gelen iç monolog, hızlı okumanızı engelleyebilir. Buna, yavaş okuyucular arasında yaygın bir olay olan alt seslendirme denir.
Çocuklar öğretmenlerine yüksek sesle okuyarak okumayı öğrenirler. Akıcılığa ulaştıklarında, kafalarındaki kelimeleri söylemeye başlarlar. Alt seslendirme, hızlı okuma elde etmek istiyorsanız bırakmanız gereken kötü bir okuma alışkanlığıdır.
Okuma söz konusu olduğunda içsel monologun gereksiz olduğunu anlamalısınız. Aklınızdaki her kelimeyi söylemek okuduğunuzu anlamanıza yardımcı olmaz. Beyniniz okuduğunuz bilgiyi kafanızdaki iç ses olmadan işleyebilir.
İçsel bir monologa sahip olmak, içsel bir sesin gün boyunca düşüncelerinizi anlatması gibidir. Bu iç ses bazı insanlarda daha sık görülür ve hiç sahip olmayanlar için garip görünür.
İçsel monolog deneyimi yaşayan insanlar düşündüklerinde kafalarında cümleler duyarlar. Diğerleri için düşünceler soyut ve sözsüzdür.
İç monolog olduğunu gösteren işaretlerden bazıları
1. Kendi kendine konuşmak
En yaygın olanı kendinizle sohbet etmektir. Örneğin, zihninizde bir konuşma yaparak bir sorunu çözmeye çalışabilirsiniz.
Çoğu insanın içsel monologun sözlü biçimlerini deneyimlediğini görürsünüz. Birçok insan kendilerini başarmak istedikleri şeylerin dahili listelerini yaparken veya akıllarındaki konular hakkında kendileriyle konuşurken bulur.
2. Şarkıların kafana takılması
Bazen şarkılar istemeden açılır ve kafanıza yapışır. insanların% 98’i bunu yaşar ve uyarı vermeden ortaya çıkma eğiliminde olan melodiler, zihninizin oluşturduğu çağrışımlar veya duygular tarafından tetiklenir.
3. Aklınızdaki favori bir podcast’i veya filmi tekrar oynatmak
Tıpkı şarkılarda olduğu gibi, bu da aklımızdan geçen zihinsel çağrışımlar nedeniyle olur. Sizi, hatta tüm filmi veya podcast’i etkileyen bir sahne olabilir.
4. Hayali seyircilerin önünde prova yapmak
Bir sunum veya konuşma hazırlarken kendinizle konuşursanız ve zihninizde söylemek istediklerinizi vaktinden önce “oynarsanız”, kesinlikle içsel monologunuz vardır.
5. Kendi kendine okumak
İçsel monologu olan insanlar, bir kitap okuduklarında kelimelerin üzerinden geçen kendi seslerini duyarlar.
Sonuç
İç monolog birçok insan arasında yaygın bir durumdur. Kendinizi kendinizle konuşurken yakalarsanız veya okurken zihninizde sesinizi duyabiliyorsanız, sizde de vardır.
Kritik iç diyalog, en yüksek performansı elde etmenize yardımcı olabileceğinden kötü bir şey değildir. Problem çözme, kendini yansıtma ve eleştirel düşünme becerilerinizi geliştirmenize olanak tanır.
İç monolog tekniği nedir?
Karakterin duygularını ve düşüncelerini, belirli bir mantık sırasıyla karakterin ağzından, olduğu gibi anlatılmasıdır.
Bu teknikte karakterin kendi kendine konuşmalarına yer verilir.
Bunun yanı sıra bu teknikle karakterin duygu ve düşüncelerini akıcı ve sade bir biçimde günlük konuşma diliyle öğreniyoruz.
Bu teknik karakterin iç dünyasının okuyucu tarafından anlaşılmasında çok önemli bir yer tutar.
Dış monolog nedir?
Dış monologlar diğer karakterlere verilen konuşmalardır, oysa bir iç monolog genellikle yalnızca bir izleyiciye iletilir ve karakterin içsel düşünceleri ve duyguları hakkında bir fikir verir.
Dış monolog, bir kişinin karşısındaki insana veya insanlara konuşma fırsatı vermeden, tek taraflı ve uzun bir biçimde, sesli olarak konuşmasıdır.
Bu teknikte kişi bazen etrafında kimse olmadan herhangi bir olay karşısında yüksek sesle konuşabilir.
Bu, eserlerde yazar ya da anlatıcı tarafından okuyucuya iletilir.
Bununla birlikte, konuşulan kelimelerin konuşmacının kendisini nasıl etkilediğini düşünmek hala önemlidir.
Bunları ilk defa yüksek sesle mi söylüyorlar? Onları kendilerine mi kabul ettiler? Bu durumda nasıl hissediyorlar: rahatlamış, utanmış, güçlenmiş, utanmış mı?
Bir Monolog Nasıl Yapılır?
Bir monolog hazırlamak ve gerçekleştirmek göz korkutucu bir görev gibi görünebilir. Düşünecek çok şey var,
Özellikle de o anda senden başka kimsenin konuşmadığını hatırladığında!
Monolog aşamaları nelerdir?
Hazırlık
Senaryo analizi ile başlayın. Tıpkı diğer sahnelerde yaptığınız gibi, sayfadaki kelimeleri dökün. Yaşadıkları karakter ve dünya hakkında ne öğrenebilirsiniz?
Alabileceğiniz sağlam gerçekler ve yazarın cevaplamanız için size bıraktığı sorular nelerdir?
Noktalama işaretlerine, kelime seçimine ve stile dikkat edin.
Bunlar, yazarların sizi genellikle sayfadan yönlendireceği yollardır!
Hedefine ulaş
Karakterinizin sahnede ne istediğini düşünün. Konuşmaya başlamaları için bu kadar önemli olan ne?
Bunun için savaşmaya değer bir şey olmalı ki, bu hedefe her şeyini verene kadar monologu bitirmiyorlar!
Vuruşlarınızı planlayın, eylemlerinizi planlayın. Karakterinizin monologda ne istediğini anladıktan sonra, nasıl yapılacağını belirleyin.
Karakteriniz kelimelerle ilerledikçe enerjideki veya taktikteki vites değişimlerini bulun: ders vermeye başlarlar ve sonunda yalvarırlar mı?
Belki flört etmeye başlamadan önce tehdit ediyorlar? Yapabildiğiniz kadarıyla belirli bir eylemi (veya taktiği) takip etmeyi unutmayın. Sadece farklı bir taktiğin daha ilginç olacağını düşündüğünüz için pes etmeyin.
Prova
Sahne partnerinizi / izleyicinizi düşünün. Kiminle konuşuyorsun? Onlarla ilişkiniz nasıl? Yakın mısın, mesafeli misin?
Aranızdaki güç dinamiği nasıl: onların astları mısınız yoksa onların üzerinde mi yükseliyorsunuz? En önemlisi, onlardan ne istiyorsun? Amacınız her zaman konuştuğunuz kişiyle ilgili olmalıdır.
Kendiniz veya seyirciniz olsa bile!‘Önceki anınızı’ belirleyin. Seni bu sözleri söylemeye iten şeyi düşün.
Diğer kişiden gelen bir yorum muydu?
Uzak bir anı mı yoksa yeni bir olay mı? Bundan önce sahne partnerinizle konuştunuz mu yoksa kapıdan içeri girdiğinizde ağzınızdan çıkan ilk şey bu mu?
Performans
Bedeninize ve sesinize dikkat edin. Monologu hazırlarken vücudunuzun ne yaptığını kontrol etmeyi unutmayın: provanıza artikülasyon ve nefes egzersizleri ve bazı hafif fiziksel ısınmalarla başlamayı düşünün.
Sadece siz konuşurken, bir başkasının sizi duyması gerektiğini (özellikle bir izleyici kitlesini) unutmak çok kolay olabilir. Aynısı kendinizi sahnede veya ekranda tutma şekliniz için de geçerlidir.
Monolog hazırlığının çoğu kelimelerin kendileriyle ilgili olduğunda, performansınızın fizikselliği unutulma riski taşır.
Başkalarının önünde pratik yapın. Son olarak, yakın arkadaşlarınız ve meslektaşlarınız için monologunuzu gerçekleştirin. Biraz övgü alın, geri bildirim alın ve üzerinde çalışmaya devam edin.
Bir monologu yüksek sesle yapmak, sonuçta bunun bir izleyici kitlesine yönelik bir performans olduğunu hatırlatmanıza yardımcı olur: sadece siz değil söylemek ve söylemek iyi hissetmek.
Bilinç akışı tekniği nedir? Şuur akışı tekniği nedir?
Bu teknikle karakterin iç dünyası hiçbir kaygı olmadan okuyucuya aktarılır.
Karakterin duyguları ve düşüncelerindeki değişimler bu teknikle verilir.
Bu teknikte karakterin aklından geçen düşünceler bütün karmaşıklığıyla ve herhangi bir sıra olmadan okuyucuya verilir.
Bu sayede okuyucu karakterin psikolojisini ve ruh halini daha iyi anlayabilir ve bazı olaylarla, bu olayların nedenleri arasındaki bağlantıları açıklayabiliyor.
Ayrıca karakterin aklında kurduğu planlar ve yapmak istediği şeylerde bu teknikle verilir.
Dil bilgisi kuralları ve sentaks gözetilmez.
Anlatıcı o anda aklına ne geliyorsa sıralar.
Anlatılan şeyler arasında herhangi bir anlam bağıntısı gözetilmez.
Bu teknik iç monolog tekniğinden dil bakımından ayrılır.
İç monologda düşünceleri aktarmada belli bir düzen olup dil bilgisi kurallarına uyulur.
Diyalog tekniği nedir?
Roman akışı içinde karakterlerin birbiriyle yaptıkları konuşmalara diyalog denir.
Bu teknikte karakterlerin birbirleriyle konuşmaları verilir.
Karakterler arası çatışmaları veya karakterlerin birbirleri hakkındaki düşüncelerini bu teknik yardımıyla algılıyoruz.
Diyalog; olayın gelişmesinde, kahramanların ruhsal ve sosyal durumlarının açıklanmasında, konuşmalarda yatan kültür ögelerinin saptanmasında (ağız, şive, üslup), eserin daha dinamik bir hale gelmesinde ve hafiflemesinde oldukça etkilidir.
İç diyalog tekniği nedir?
İç diyalog ise biraz iç monoloğa benzer.
İç monolog okuyucuyu kahramanla baş başa bırakırken iç diyalog kahramanın kendisiyle karşı karşıya gelmesini sağlar.
İç diyalogda kahraman sanki karşısında birisi varmış gibi konuşur, tartışır.
Sürekli karşılıklı konuşmalar mevcuttur.
Sorular ve cevaplar genel anlamda bu kısımları oluşturur, kahraman kendi kendine soru sorar ve cevaplar.
Tüm bunlar dil bilgisi kurallarına uygun şekilde yapılır.
İç diyalog tekniği genel olarak kahramanın o anki ruhsal portresini açığa çıkarır.
Özetleme tekniği nedir?
Varlığı belirgin şekilde hissedilen anlatıcı olayları, kişileri veya diğer unsurları özetleyerek anlatır.
Pastiş tekniği nedir?
Post modern romanda çeşitli metin türlerinin biçim ve anlatım özelliklerinin taklit edilmesidir.
Bir sanatçının üslubunu, tarzını, dilini veya düşüncesini taklit etmektir.
Önceki formdan hareket ederek yeniden oluşturulan bu eser, aslında taklit yoluyla bir eseri yüceltmektir.
Pastişte orijinal eser doğrudan kullanılmaz, tamamıyla taklit edilir.
Parodi tekniği nedir?
Post modern romanda daha önce yazılmış bir metnin “içerik” yönünden örnek alınmasıdır.
Ciddi sayılan bir eserin bir bölümü veya bütününü alaya alarak, biçimini bozmadan ona bambaşka bir özellik vererek biçimle öz arasındaki bu ayrılıktan gülünç etki oluşur.
Parodi tekniğinin pastişten farkı nedir?
Pastiş belli bir türün üslûbunu, anlatma formatlarını taklit eder; parodi belli bir metnin konusunu taklit eder.
Parodide genel metin taklit edilebileceği gibi, metnin bir cümlesi veya kişisi de taklit amaçlı olarak kullanılabilir.
İroni tekniği nedir?
Post modern romanda birtakım olguları ya da eserleri alaycı bir anlatımla söz konusu etmektir. Söylenenin tam tersinin kastedildiği ifadedir.
Söylenen ya da yapılan eylem, ciddi görüntüsü altında, karşıt söylenceyi ya da eylemi, çelişki noktasına çekmeyi hedefler.
Mizahtan farklı olarak ironi, olaylara daha eleştirel yaklaşır. İroni mimik, jest ve tonlama ile söylenmek istenenin altını, dolaylı çizer.
Montaj tekniği nedir?
Bu teknikte, başkasına ait olan bir yazının tümünün veya bir parçasının aynen eser içine yazımı söz konusudur.
Cümle, beyit, atasözü, nükte veya uzun bir metin olabilir.
Eklenen metin, eserle uyum içerisinde olmalıdır.
Açıklama tekniği nedir? Yorumlama tekniği nedir?
Yazarın ya kendisi ya da sözünü emanet ettiği karakter ağzından, herhangi bir konu, durum veya olay hakkında gerekli gördüğü bir açıklama yapması ya da yoruma girişmesidir.
Leitmotiv tekniği nedir?
Leitmotiv, ana motif, anlamlı tekrar, nakarat, tema anlamlarına gelmekte olup özellikle psikanalitik eserlerde kendini hissettirir.
Kişileri ve nesneleri sembolize eden sürekli tekrarlanan ve simgeleşen söylem/ifade kalıpları yer alır.
Herhangi bir sözün ya da hareketin birden fazla tekrarlanmasıdır.
Leitmotiv edebiyatımızda sıkça kullanılan bir anlatım tekniğidir.
Bu teknikte nesne istenilen/arzulanan bir eşyayı sembolize eder ve sürekli kitabın içerisinde tekrar edilir.
Genellikle bu nesne gerçek hayatta fazla önemli bir şey olmazken kitaplarda çok önemli bir nesneymiş gibi gösterilir ve karakterlerin yaptıkları şeyler bu nesneyle ilgili olur.
Mektup tekniği nedir?
Karakterlerin tek taraflı ya da başka karakter(ler)le yaptığı yazışmalardan oluşan bir anlatım tekniğidir.
Edebiyatımızda çok kullanılan tekniklerden birisidir.
Bu tekniğin kullanıldığı kısımlarda yazar romanın akışına müdahale etmez ve kahramanların duygu ve tepkilerini okuyucuya sunar.
Mektup tekniği daha çok olayın can alıcı yerlerinde kullanıldığından olaya canlılık katabilmektedir.
Bu tekniğin sağladığı bir diğer yarar ise birden fazla kahramanın devreye sokulmasıyla birden fazla bakış açısını ortaya çıkarmasıdır.
Yani bu tekniğin kullanıldığı eserlerde genellikle çoğulcu bakış açısı ile karşı karşıyayızdır.
Bireysel bir tür olan mektubun eserlerde kullanılması özellikle kahramanların iç dünyasını yansıtması açısından önemlidir.
Anlatma tekniği nedir? Tahkiye etme tekniği nedir?
Anlatma tekniğinde okuyucu ile eser arasına anlatıcı girer.
Okuyucu hemen her şeyi anlatıcı kanalıyla görür ve öğrenir.
Okuyucunun dikkati anlatıcı üzerinde yoğunlaşır.
Anlatma; kişi tanıtımı, olay anlatımı, geriye dönüş, iç çözümleme şeklinde olabilir. Bunlar
Kişi Tanıtımı Tekniği nedir?
Metindeki kişilerle ilgili okuyucuya tanıtıcı bilgiler verilir.
Anlatıcı, metindeki kişileri ayırt edici yönleriyle tanıtır.
Olay anlatımı tekniği nedir?
Metindeki olaylar, bir anlatıcı tarafından anlatılır.
Geriye dönüş tekniği nedir?
Eserde kronolojik akışın kırılarak geçmişe dönülmesi, geçmişe ait yaşantıların anlatılması tekniğidir.
Yazarlar şimdiki zamanda yaşadıklarından dolayı eserlerde şimdiki zaman ağır basar.
Bu etkiyi azaltmak için bu teknik sıkça kullanılır.
Geriye dönüş tekniğinde yazar, karakterlerin, yerlerin ve olayların geçmişiyle ilgili bilgi vermeyi amaçlar.
Bu teknik genellikle tarihi romanlarda kullanılır.
Ayrıca kişiler ve olaylar hakkında bilgi verilirken de kullanılabilir.
Karakterlerin romanın içerisinde bir şeyler hatırlamaları da bu anlatım tekniğiyle verilir.
Bu teknikte anlatıcı birinci tekil kişi olabileceği gibi üçüncü tekil kişi de olabilir.
İç çözümleme tekniği nedir? İç çözümleme nedir?
Kişilerin iç dünyalarının, iç yaşantılarının, hâkim anlatıcı ve bakış açısıyla anlatıldığı psikolojik tahlil tekniğidir.
Bu anlatım tekniğinde anlatıcı, kişinin iç dünyasına bütünüyle egemen olan dışarıdan bir unsur olarak etkindir; anlatılan kişi ise edilgendir.
Anlatıcı, kahramanın zihninden geçenleri okur.
Bu teknikte anlatıcı, figürün zihnine rahatça nüfuz ederek onun düşüncelerini “diye düşündü” gibi ifadeyle aktarır.
Gösterme tekniği nedir? Sahneleme tekniği nedir?
Olaylar, kişiler, varlıklar okuyucuya doğrudan sunulur.
Anlatıcı, okuyucu ile eser arasına girmez.
Okuyucunun dikkati eser üzerinde yoğunlaşır.
