Burun ile ilgili deyimler ve anlamları
Burun ile ilgili deyimler nelerdir?
Burun buruna gelmek deyim anlamı
Ansızın karşılaşmak, karşı karşıya gelmek. Birbirine çok yaklaşmak, birine çok sokulmak. Karşısında hissetmek.
Örnek: Kapıdan çıkar çıkmaz arkadaşımla burun buruna geldim.
Örnek 2: Tartışmada burun buruna gelmiştik ki sınıfa hocamız girdi.
Örnek 3: Bir ehliyetsiz sürücü yüzünden ölümle burun buruna geldik.
Burnu çenesine değmek deyimi anlamı
Çok yaşlanmak.
Burnundan ayrılmamak deyimi anlamı
Yanından gitmemek, uzaklaşmamak.
Burnunun dibinde deyimi anlamı
Çok yakınında, yanı başında.
Örnek: Kitap burnunun dibinde. Görmüyor musun?
Örnek 2: Kedi, bir anda burnumun dibinde belirdi.
Örnek 3: O uyurken, soyguncu burnunun dibinden geçmiş.
Burnunun yeli harman savurmak deyimi anlamı
Büyüklenmek, böbürlenmek, kibirlenmek. Çok sinirlenmek.
Burun ile ilgili deyimler
Burnunu kırmak deyimi anlamı
Birini zor durumda bırakarak büyüklenmesini ya da direnmesini yok etmek.
Örnek 1: Sırf burnunu kırmak için arabayı vermedim.
Örnek 2: Burnunu kırmak için, bir süre dayısının yanına çalışmaya gönderdim.
Burun ile ilgili deyimler
Burnuna girmek deyimi anlamı
Birine çok sokulmak, burnunun dibine sokulmak.
Örnek: Arkadaşlar burnuma girmeyin, az ötede durun.
Burnu sürtülmek deyimi anlamı
Ilımlı bir yol seçip gururundan vazgeçmek, sıkıntı çektikten sonra daha önce beğenmediği bir durumu kabul etmek.
Örnek: Onun da burnunun sürtülmesine az kaldı, kısa zamanda inatçılığı bırakacak.
Burun ile ilgili deyimler
Burnundan düşen bin parça deyimi anlamı
Suratı çok asık.
Örnek 1: Ne olmuş bir telefonun bozulmuşsa, iki gündür burnundan düşen bin parça.
Örnek 2: Burnundan düşen bin parça, kim bilir ne oldu.
Örnek 3: Bugün yine burnundan düşen bin parça.
Burnu Kaf dağında olmak deyimi anlamı
Çok fazla kibirli, havalı, herkese yukarıdan bakmak
Örnek 1: İyi ki bir villa aldı, burnu Kafdağı’nda bir adam olup çıktı.
Örnek 2: Burnu Kafdağı’nda olduğundan bizim söylediklerimizi dinlemiyor.
Burnu kokuyu iyi almak deyimi anlamı
Her şeyi önceden sezmek.
Burun ile ilgili deyimler
Burnunu sıksan canı çıkacak deyimi anlamı
Çok zayıf ve güçsüz kimseler için kullanılan bir söz.
Burnundan yakalamak deyimi anlamı
Birini yönetimi altına almak, kaçamak bulamayacağı duruma getirmek.
Burnunu çekmek deyiminin anlamı
Nefesini kullanarak sümüğünü burnunun yukarısına, geri çekmek. Yoksun kalmak, umduğunu bulamamak, istediğini elde edememek, gayesine ulaşamamak.
Örnek: Patronun yanına alınmayınca burnunu çekip gitti.
Hık demiş burnundan düşmüş deyimi anlamı
Birbirinin aynısı ya da çok benzeri olan şeyler için kullanılır.
Her durumuyla ona çok benziyor, her durumuyla birine çok benziyor anlamında kullanılan bir söz.
Burun ile ilgili deyimler
Çiçeği burnunda deyimi anlamı
Çok taze, genç, yeni koparılmış. Yeni ortaya çıkmış.
Örnek 1: Çiçeği burnunda bir haber getirmek için yarışa girdi muhabirler.
Örnek 2: Çiçeği burnunda bir gelindi henüz annesi öldüğünde.
Örnek 3: Yeni bir kızı olmuş çiçeği burnunda bir gelindi. Yazık oldu Fatmaya..
Örnek 4: Mehmet’in ilk çocuğu doğmuş, çiçeği burnunda baba oldu o şimdi.
Canı burnuna gelmek deyimi anlamı
Yorgun ve bezgin olmak. Bir şey yaparken çok zorluk çekmek, bunalmak. Bir işte çok eziyet ve sıkıntı çekmek.
Örnek: Kömürü taşıdım ama canım da burnuma geldi.
Burnundan solumak deyimi anlamı
Çok sinirlenmek. İşi başından aşkın olduğu için gözü hiçbir şey görmemek, çok öfkelenmiş olmak. Çok öfkelenip sinirlenmiş olmak, çok kızmak.
Çok sinirli olmak ve her an çatacak yer aramak dokunsan sinirinden parlayacak anlamlarına gelmektedir.
Örnek 1: Adam burnundan soluyor, sakın üstüne gitme, yoksa konuştuğuna pişman olursun.
Örnek 2: İnliyor, göz süzüyor, burnundan soluyarak konuştu.
Örnek 3: Konuyu öğrendiğinde o kadar kızdı ki, adeta burnundan soluyordu..
Örnek 4: Kavga edince, burnundan solumaya başladı ve kapıyı çekti gitti.
Örnek 5: Adamı öyle bir dövdüm ki götü burnu ayrı soluyordu.
Burnunu çeke çeke geri dönmek deyimi anlamı
Bir işe kalkışıp başarısız olmak.
Burun ile ilgili deyimler
Burnunu sokmak deyiminin anlamı
Alakası olmayan bir işe karışmaya çalışmak. Üzerine vazife olmadığı, gerekmediği hâlde her işe karışmak.
Kendisini ilgilendirmeyen işe karışmak. Gerekmediği hâlde her işe karışmak.
Örnek 1: Nereden, nasıl yarar sağlanacağım bilir, her işe burnunu sokardı.
Örnek 2: Sen de her işe burnunu sokmaktan geri durmazsın!
Örnek 3: Yaptığım işe burnunu sokarak mahvetti.
Burnunu sürtmek deyimi anlamı
Kibirli kimsenin kendini küçük düşürecek şeyi yapmak zorunda kalması, gururundan vazgeçmesi.
Ilımlı bir yol seçip gururundan vazgeçmek, sıkıntı çektikten sonra daha önce beğenmediği bir durumu kabul etmek.
Sıkıntı çektikten sonra daha önce beğenmediği bir durumu kabul etmek, gururundan vazgeçmek.
Örnek 1: Onun da burnunun sürtülmesine az kaldı, kısa zamanda inatçılığı bırakacak.
Örnek 2: Şimdi burnunu sürtmüş olduğundan ikinci karısına karşı iyi davranıyordu.
Burun ile ilgili deyimler
Burnunun dikine gitmek deyimi anlamı
İnatla kendi istediğini yapmak ve yanlış olsa bile o yolda devam etmek. Bir başka şekli; burnunun doğrusuna gitmek.
Kendisine verilen öğütlere kulak asmayıp kendi bildiği gibi davranmak, istediğini yapmak.
Öğüt dinlemeyerek kendi bildiği gibi davranmak. Bir insanın çevresindeki insanların söyledikleri sözlere itibar etmeyip, kendi bildiğini yapmasıdır.
Kendi bildiğini okumak ve kimsenin fikirlerine önem vermeden sadece kendi düşüncelerine göre hareket etmek.
Örnek 1: Burnunun dikine gidersen, işte böyle bir duruma düşersin.
Örnek 2: Beni hiç dinlemedi, burnunun dikine gitti.
Burnunun direği kırılmak deyimi anlamı
Çok kötü bir koku karşısında rahatsız olmak. Çok pis bir koku duyarak tedirgin olmak. Pis koku yüzünden rahatsız olmak.
Örnek 1: Bu ne nasıl pis bir koku böyle burnumun direği kırıldı.
Örnek 2: Arkadaşın evi o kadar kötü kokuyordu ki burnumun direği kırıldı.
Burnunun direği sızlamak deyimi anlamı
Hem maddi hem manevi çok acı duymak. Çok acı duymak (maddî). Çok üzülmek.
Burnunun ucunu görmemek deyimi anlamı
Çok sis ya da karanlık içinde hiçbir yeri görememek. İleriyi görememek, meydana geleceği açık olanı görememek.
Çok sarhoş olmak. Çok dikkatsiz ve dalgın olmak. Çevresinde olup bitenden habersiz olmak.
Örnek: Sen ki burnunun ucunu göremeyen bir adamsın, seninle nasıl iş yapabilirim ben.
Burnu bile kanamamak deyimi anlamı
Büyük bir felaket ya da kazadan ufak bir yara bile almadan kurtulmak. Tehlikeli bir durumdan yara bere almadan kurtulmak. Küçük bir zarara dahi uğramamak.
Örnek 1: Ters dönen arabadan, burnu bile kanamadan çıktı, hayretler içindeyim.
Örnek 2: Burnu bile kanamadan miras kalan eve kavuştu.
Burnu büyümek deyimi anlamı
Kibirlenmek, kendini beğenmek, böbürlenmek, büyüklenmek. Şu anki bulunduğu konumdan daha iyi bir konuma gelerek havalanmak böbürlenmek ve kendini artık büyük görmeye başlamak.
Örnek 1: Adam milletvekili seçilir seçilmez bizimle konuşmaz oldu, burnu büyüdü birden.
Örnek 2: Yalnız onun mu burnu büyüdü? Burnu büyüyen büyüyene!
Örnek 3: Tepkilerimi içime atıyorum yoksa “Burnu büyüdü” derler.
Burnu havada deyimi anlamı
Kendini çok beğenmiş, kibirli (olmak). Herkese yukarıdan bakan, kibirli, kendini beğenmiş kimse.
Kendini beğenmiş, kimseyi beğenmeyen insanlar için kullanılan bir deyimdir.
Örnek: Burnu havada gezeni hiç sevmem.
Burnundan fitil fitil getirmek deyimi anlamı
Çok sıkıntı çektirmek. Yaşadığı güzel olayları üzüntü verir duruma sokmak, zehir etmek. Bir şeyi yaptığına, bir sözü söylediğine pişman etmek.
Örnek: Hele onu bir elime geçireyim, bak görürsün, burnundan fitil fitil getireceğim.
Burnundan fitil fitil gelmek deyimi anlamı
Güzel bir şeyin ya da bir kötülüğün karşılığının çok acı bir biçimde çıkması. Hoş bir durum, elde ettiği güzel bir şey, sonra gelen üzüntüler üzerine kendisine zehir olmak.
Bir şeyi yaptığına, söylediğine çok pişman olmak, yaptığının acısını çekmek.
Örnek 1: Yediğimiz yemeği burnumuzdan getirmek mi istiyorsun? Sus artık!
Örnek 2: Söylediklerine çok pişman olacaksın, burnundan fitil fitil gelecek.
Burun ile ilgili deyimler
Ağzından girip burnundan çıkmak deyimi anlamı
İstediğini yaptırmak için, yapmadığını bırakmamak. Bir kimseyi iyice dövmek. Çeşitli yollara başvurarak birini bir şeye razı etmek; veya kandırmak. Diller dökerek birini kandırmak.
Ben o işi nasıl olursa olsun hallederim,her ne şekilde olursa olsun o insanı ikna ederim,bir şekilde gözüne girmeyi beceririm anlamlarına gelen bir deyimdir.
Örnek: Ağzından girip burnundan çıktı ve ona mal satmayı başardı.
Anasından emdiği süt burnundan gelmek deyimi anlamı
Çok büyük bir zahmet veya sıkıntı çekmek. Bir işi yaparken çok sıkıntı çekmek, eziyete katlanmak.
Birine bir iş yaptırırken çok sıkıntı çektirmek.
Örnek : Bu motorsikletin taksitlerini ödeyinceye kadar anamdan emdiğim süt burnumdan geldi.
Burun şişirmek deyimi anlamı
Kibirlenmek.
Burun ile ilgili deyimler
Burun kıvırmak deyimi anlamı
Önem ve değer vermemek, küçümsemek, beğenmemek.
Örnek 1: Önüne konan kahvaltıya burun kıvırıp sofradan kalktı.
Örnek 2: Her gösterdiğim giysiye burun kıvırıyor.
Örnek 3: Verdiğim ikiyüz liraya bile burun kıvırıyor.
Burun bükmek deyimi anlamı
Beğenmemek, önem vermemek.
Örnek 1: Aldığım bluza burun bükünce, bluzu götürüp geri iade ettim.
Örnek 2: Hazırladığım yemeklere burun bükmesi sinirlerimi bozuyor.
Örnek 3: Tercihlerime neden burun büküyorsun?
Burun ile ilgili deyimler