Müzeler haftası ne zaman kutlanır ? Tarihçesi
Müzeler haftası, her yıl 18 Mayıs’ta müzelerin toplumdaki işlevi ve yeri ayrıca müzelerin önemi konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla kutlanmakta olan uluslararası bir gündür.
Dünyada 1977 yılından beri kutlanmaktadır, Türkiye’de 1982 yılından itibaren kutlanmaya başlamıştır.
Müzeler haftasında her yıl farklı bir ana temaya odaklanılır ve dünya müzelerinde Uluslararası Müzeler Konseyi tarafından koordine edilen etkinlikler gerçekleştirilir. Etkinlikler tek günde, tek hafta sonunda veya bir hafta süresince gerçekleştirilebilir.
Müzeler haftasının amacı
Uluslararası Müze Günü’nün amacı, kamuoyunda müzeler konusunda şu alandaki farkındalığı artırmaktır.
Müzeler haftası tarihçesi
ICOM, 1951 yılında “Müzeler ve Eğitim” temasını tartışmak üzere uluslararası bir toplantı düzenlemiş; Uluslararası Müze Günü adıyla bir farkındalık günü belirleyip kutlama fikri, bu toplantıda geliştirilen “müzelerin erişilebilirliği” çerçevesinden esinlenerek ortaya atılmıştır. 1977 yılında Moskova’da düzenlenen konferansta müze haftası, Uluslararası Müze Günü olarak resmîleşti.
Ülkemizde 1982 yılından itibaren her yıl 18-24 Mayıs tarihleri arası Uluslararası Müze Günü olarak kutlanmaktadır.
ICOM, ilk kez 1992’de Uluslararası Müzeler haftası için bir ana tema belirledi. 1992 yılı ana teması Müzeler ve Çevre idi. 2011 yılında Uluslararası Müze Günü için kurumsal ortaklar belirlenmiş, bir web sitesi oluşturulmuş ve kurumsal kit sunulmuştur.
Temalar
1992 yılından beri Uluslararası Müze Günü’nde her yıl farklı bir tema hazırlanmaktadır. Temayı ICOM belirler
Yıllara göre temalar
2022 – Müzelerin Gücü
2021 – Müzelerin Geleceği: İyileşme ve Yeniden Düşleme
2020 – Eşitlik için Müzeler: Çeşitlik ve İçerme
2019 – Kültürel Merkezler Olarak Müzeler; Geleneğin Geleceği”
2018 – Hiper bağlantılı müzeler: Yeni yaklaşımlar, yeni Topluluklar”
2017 – Müzeler ve çekişmeli tarihler: söylenemeyeni müzelerde söylemek
2016 – Müzeler ve kültürel peyzaj
2015 – Sürdürülebilir bir toplum için müze
2014 – Müze koleksiyonları kültürlerarası bağ kurar
2013 – Müze (bellek + yaratıcılık = sosyal değişim)
2012 – Değişen Dünyada Müzeler, Yeni Tartışmalar ve Yeni İlhamlar
2011 – Müze ve Anı: Nesneler Öykünüzü Anlatıyor
2010 – Toplumsal Uyum için Müzeler
2009 – Müzeler ve Turizm
2008 – Müzeler: Toplumsal Değişim ve Gelişmenin Aktörleri
2007 – Müzeler ve Uluslararası Miras
2006 – Müzeler ve Gençler
2005 – Kültür Köprüsü Kuran Müzeler
2004 – Müzeler ve Somut Olmayan Kültürel Miras
2003 – Müze Dostları (Gönüllüler)
2002 – Müzeler ve Küreselleşme
2001 – Toplum İnşası ve Müzeler
2000 – Barış ve Uyum için Müzeler
1999 – Keşfetmenin Hazzı
1998–1997 – Kültür Varlıkları Kaçakçılığıyla Mücadele
1996 – Yarın için Bugünden Toplamak
1995 – Yanıt ve Sorumluluk (Şeffaflık)
1994 – Müzelerde Sahne Arkası
1993 – Müzeler ve Yerel Halklar
1992 – Müzeler ve Çevre
ICOM nasıl kuruldu ? Tarihçesi
Yıllar geçtikçe ICOM, ana misyonunu göz önünde bulundurarak dünya çapında uluslararası müze profesyonellerinin ihtiyaçlarına uygun olarak gelişmiştir. Kuruluşundan 60 yıldan uzun bir süre sonra, organizasyon küresel müze topluluğunu temsil etmeye devam ediyor.
1946 – 1947: ICOM oluşturuldu
Kuruluşundan bir yıl sonra, iki toplantı Uluslararası Müzeler Konseyi’nin doğuşunu işaret etti. İlki, örgütün ilk Başkanı olan Chauncey J. Hamlin’in (ABD) inisiyatifiyle Icom’un kuruluşu vesilesiyle Paris’te gerçekleşti. Örgütün ilk Genel Kurulu olan ikinci toplantı Meksika’da gerçekleşti.
1947 – 1968: ICOM büyüyor
Icom’un ilk yedi Genel Konferansı 1948 ve 1965 yılları arasında gerçekleştirildi. Bu yıllar boyunca örgüt yapısını, coğrafi temsilini geliştirmiş ve faaliyetleri giderek daha profesyonel ve tutarlı hale gelmiştir. Son iki Genel Konferans (1962’de Lahey’de ve 1965’te New York’ta düzenlenen) katılımcıların ihtiyaçlarını ve coşkusunu vurguladı. Bu dönemde başlıca üç kaygı, müzelerin, sergilerin, kültürel malların uluslararası dolaşımının ve kültürel malların korunması ve restorasyonunun eğitimsel rolü olmuştur.
1968 – 1977: Kriz ve geçiş yılları
1968’de ıcom’un borcu kronikleşti. Faaliyetler, projeler ve harcamalar artmaya devam ederken, üyelik aidatları sekiz yıl boyunca değişmedi. Bu arada, müzenin toplumdaki değişen rolüne paralel olarak yeni bir müze türü ortaya çıkıyordu. 1970’lerin başında, Icom’un varlığı riske atıldı. Tek çözüm, bu haksız ve modası geçmiş duruma son veren kendi kaynaklarını (üyeliği ve karşılık gelen aidatları) arttırmaktı.
Tüzük revize edildi. O zamana kadar aktif üye sayısı Ulusal Komite başına 15 ile sınırlandırılmıştı. 1971’de Grenoble’daki Genel Konferansın ardından, ıcom’un bireysel üyelere eşit statü vermesi gerektiği fikri geliştirildi ve 1974’te Kopenhag’da aktif üyelerin ve ortak üyelerin tek bir kategori oluşturduğu bir reform kabul edildi. Demokratik ruh hakim oldu ve mesleğin tüm üyeleri herhangi bir ICOM işlevi için oy kullanma ve ayakta durma hakkına sahipti.
18 – 29 Mayıs 1977, 11. Genel Konferans, Moskova-Leningrad, URSS
1977 – 1989: ICOM uluslararası oldu
ICOM 1977 yılında gelişmekte olan ülkelerde faaliyetlerini geliştirmeye başlamıştır.
1977’de Moskova’da kabul edilen bir kararla Asya, Afrika ve Latin Amerika’nın gelişmekte olan ülkelerine müze personeli ve restoratörlerin eğitimi için destek sağlandı. Bu, vasıflı işgücü ve konuşma uzmanlarına duyulan ihtiyacı ele aldı. Ayrıca, koruma eğitimi için teknik ekipmanın dolaşımını teşvik etti.
1977, 1980, 1983 ve 1986’daki dört belirleyici konferans, ıcom’un iki stratejik hedefi yerine getirmesini sağladı:
Toplumun hizmetinde müzeler ve gelişimi ile ilgili bir politikanın sonuçlandırılması;
Bir Etik Kuralının benimsenmesi, bir referans belgesi.
26 Ekim – 4 Kasım 1986, 14. Genel Konferans, Buenos Aires, Arjantin
1989 – 1996: Verimlilik ve evrensellik
Icom’un mali durumu daha sağlıklı hale geldi ve açığı 1994 yılında absorbe edildi. Bağış toplama politikası gelecek vaat eden bir geleceğin önünü açıyordu.
Icom’un itibarı ve küresel eylemi görünürlüğünü artırmaya yardımcı oldu. Bu sonuç yarım asırlık çabaların adil bir ödülüydü.
Birçok uluslararası kuruluşun finansal ve yapısal sorunlarla boğuştuğu bir dönemde ICOM, mesleğin taleplerini karşılamasını sağlayan evrenselliği, esnekliği ve hayal gücünü korumuştur. Son Genel Kurulların önerileri, ekonomik kalkınma ve kültürel faktörlerin birbirinden ayrılamaz olduğu fikrini pekiştirerek kültür politikasının önünü açtı.
ICOM Genel Kurulu, Stavanger, Norveç, 7 Temmuz 1995
1996 – 2004: Yeni bir faaliyet dönemi
1996 Yılından itibaren ICOM, Kırmızı Listeler ve Yüzlerce Kayıp Nesne serisini geliştirerek kültürel malların yasadışı trafiğine karşı mücadelesini güçlendirdi. 2002 Yılında başlatılan Müze Acil Durum Programı (MEP) ve ıcom’un Uluslararası Mavi Kalkan Konseyi’ne (ICBS) katılımı ile doğal veya insan kaynaklı afetlerle ilgili risk önleme faaliyetleri hızlandırılmıştır.
Bu gelişmelerle ICOM, küresel müze topluluğu ve çağdaş toplumdaki varlığını artırdı.
Icom’un 18. Genel Konferansı, 1998, Melbourne, Avustralya
2004 – bugün: ICOM Asya’ya açıldı
ICOM, kuruluş için yeni bir strateji oluşturmak amacıyla yeni bir çalışma grubu oluşturdu. Bu Çalışma Grubu, ıcom’u Yenilemek için Bir Araç Kutusu başlıklı bir rapor hazırladı. Dahası, Bir müze işletmek: profesyoneller için pratik bir el kitabı tasarlandı ve ICOM tarafından yayınlandı. Eğitim konularında uluslararası müze topluluğu için bir referans aracı haline geldi.
ICOM, özellikle Mavi Kalkan’a aktif katılımı ve Nesne Kimliğinin yönetimi ile kültürel mirasın korunmasına ilişkin faaliyetler geliştirmeye devam etmiştir. Somut olmayan kültürel mirasın korunması Icom’un program faaliyetlerinin ayrılmaz bir parçası haline geldi. Bütün bu unsurlar ıcom’un kurumsal etkisine katkıda bulunuyor.
ICOM ilk Genel Konferansını 2004 yılında Seul, Kore’de Asya’da gerçekleştirdi. Bunu yaparak ICOM, Asya kıtasını örgütüne daha fazla dahil etme arzusunu vurguladı. Bu strateji, ıcom’un Şangay Dünya Fuarı’ndaki varlığı ve Şangay’daki 2010 Genel Konferansı’nın organizasyonu ile 2010 yılında güçlendirilmiştir. 2013’te Rio’da ve 2016’da Milano’da düzenlenen Genel Konferansların ardından ICOM, özellikle Japonya’nın Kyoto kentinde düzenlenecek olan 2019 Genel Konferansı ile Asya’daki varlığını güçlendirmeye devam etmiştir.