nkgoo koyu2

Doğal Hayatı Koruma Vakfı nedir ? Kuruluş amacı hakkında bilgi 

Doğal Hayatı Koruma Vakfı nedir ? Kuruluş amacı hakkında bilgi 
Sponsorlu
vecto

Doğal Hayatı Koruma Vakfı nedir ? Kuruluş amacı hakkında bilgi 

 

Doğal hayatı koruma vakfı nedir ? (Eski adı Doğal hayatı koruma derneği)

1996’da kurulan eski adıyla Doğal hayatı koruma derneği olarak ta adlandırılan Doğal Hayatı Koruma Vakfı, 2001 yılında WWF’nin Türkiye ulusal kuruluşu haline gelerek WWF-Türkiye adını benimsemiştir.[5] WWF-Türkiye, WWF’nin amaçlarına oldukça paralel hareket etse de bu amaçları ulusal bir seviyede gerçekleştirir.

WWF-Türkiye, projelerini, su kaynakları, orman ve deniz ve kıyı kategorileri altında gerçekleştirilmektedir. Bu projeleri bugüne kadar Kafkasya Ekolojik Bölgesi, Doğu Karadeniz Havzası, Konya Kapalı Havzası, Küre Dağları, Akyatan, Çıralı, Kaş, İğneada ve Susurluk Havzası’nda gerçekleştirmiştir.[6]

WWF-Türkiye çalışmalarını bağışlar ve sponsorluklarla sürdürmekte olup, kâr amacı gütmeyen kurum ve kuruluşlar kapsamına girer. Vakıf, kurumsal ilkelerini aşağıdaki başlıklar şeklinde açıklamaktadır:

Bağımsız ve siyaset dışında olmak;

Konuları irdelerken en yeni bilimsel verileri kullanmak ve tüm çalışmaları eleştirel bir yaklaşımla değerlendirmek;

Alan projeleri, politik inisiyatifler, kapasite geliştirme ve eğitim çalışmaları yoluyla somut koruma çözümleri oluşturmak;

Diğer sivil toplum kuruluşları, hükümetler, iş dünyası ve yerel topluluklarla işbirlikleri oluşturmaya çalışmak;

Çalışmalarını profesyonel bir yaklaşımla ve düşük maliyetle yürütürken, mali kaynaklarını dikkatli ve sorumlu kullanmak.

Dünya Doğayı koruma vakfı (World Wide Fund for Nature ya da kısaca WWF)

Dünya Doğayı Koruma Vakfı (World Wide Fund for Nature ya da kısaca WWF), doğanın zarar görmesini durdurmayı ve verilen zararları onarmayı amaçlayan uluslararası bir sivil toplum kuruluşudur. 1961’de World Wildlife Fund (Dünya Doğal Yaşamı Koruma Vakfı) olarak kurulan kuruluş, genişleyen çalışma alanıyla adını şimdiki haline değiştirmiştir. Ancak Kuzey Amerika ülkeleri hala eski halini kullanmaktadır.

WWF, dünya çapında desteklediği 2.000 koruma projesi ve 4.000’e yakın çalışanıyla “dünyanın en büyük çevre kuruluşu” konumundadır. Projelerini 100’ü aşkın ülkede, iklim değişikliği, ormanlar, tatlısular, denizler, türler ve sürdürülebilirlik ana başlıkları altında gerçekleştirmektedir.

WWF’nin temel amacı, dünyanın doğal ortamının bozulmasını durdurmak ve insanın doğayla uyumlu bir şekilde yaşadığı bir gelecek oluşturmaktır.

Dünya Doğayı Koruma Vakfı WWF-Türkiye, yapılan çeşitli bilimsel çalışmaların sonuçlarına dayanarak seçtiği ‘öncelikli koruma alanları’nı Ramsar anlaşması’nda belirlenen ölçütlere göre değerlendirerek, temelde su kaynaklarının doğru kullanılmasına yönelik çalışmalar, orman alanlarının bozulmasını ve yok olmasını önlemek, orman kaynaklarının sürdürülebilir kullanımını sağlamak ve; kıyıların ve doğal kaynaklarımızın korunmasına yönelik deniz koruma alanlarının oluşturulması ve canlı türlerinin yaşamlarını sürdürmeleri için çalışmaktadır.

Vakıf, Doğal Hayatı Koruma Derneği (DHKD) başta olmak üzere; Lafarge, Microsoft, Canon, Unilever, HSBC, ABB gibi çokuluslu şirketlerle de iş birliği yapmaktadır.

Bugüne kadar Doğu Karadeniz Havzası, Konya Kapalı Havzası, Küre Dağları, Akyatan, Çıralı, Kaş, İğneada, Susurluk Havzası’nda çalışmalar yapmıştır. Doğal Hayatı Koruma Vakfı, WWF Türkiye’nin Genel Müdürü Filiz Demirayak’tır.

WWF’nin yayınladığı ‘2006 Yaşayan Gezegen Raporu’na göre, gezegenimizdeki doğal kaynaklar tarih boyunca görülmemiş bir hızla tüketilmektedir. Yine vakfın verilerine göre; günümüzde 1430 m³ olan kişibaşına düşen kullanılabilir su miktarı, 2030 yılında; Türkiye’nin nüfusunun yaklaşık 80 milyona çıkmasıyla 1100 m³’e düşecek ve Türkiye çok ciddi anlamda su sıkıntısı çeken bir ülke durumuna gelecektir.

WWF’nin panda logosu, WWF’nin kurulmasından üç yıl önce 1958’de Pekin Hayvanat Bahçesinden Londra Hayvanat Bahçesine transfer edilen Chi Chi isimli bir pandadan geliyordu. O zamanlar Batı dünyasında yaşayan tek panda olarak ünlüyken, benzersiz bir şekilde tanınabilir fiziksel özellikleri ve nesli tükenmekte olan bir tür olarak statüsü, kuruluşun tüm dil engellerini aşacak güçlü tanınabilir sembol ihtiyacına hizmet etmek için ideal olarak görülüyordu. Örgütün ayrıca siyah beyaz baskıyı etkileyebilecek bir hayvana ihtiyacı vardı.Logo daha sonra Sir Peter Scott tarafından bir İskoç doğa adamı olan Gerald Watterson tarafından yapılan eskizlerden yapıldı.

Kaynak : Vikipedia.org

 

 

admin

İlgili yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Sponsorlu